Asansörün İcadı

Asansörden ilk bahseden kişi Romalı mimar Vitruvius’tur. Vitruvius ilk asansörü Arşimed’in kurduğunu söyler ancak buna dair bir belge bulunmamaktadır. Ilk asansörlerin aynı zamanda Mısır’daki Sina manastırında kullanıldığı da düşünülmektedir. Bu asansörler, bir tambur etrafına sarılı halatların insan ya da hayvan gücü kullanılarak çekilmesiyle yukarı doğru hareket ettirilirdi. Güvenli sayılamayacak bu düzenekler uzun yıllar boyunca yük taşımak için kullanıldı.
1750’li yıllara gelindiğinde asansörleri hareket ettirmek için insan ya da hayvan gücü yerine buhar gücü kullanılmaya başlandı. Hem daha güvenli ve hem de sabit hızlı bir sistem oluştu. Bu asansörlerde buhar makinesi bir tamburu döndürüyor, asansör kabinini çeken halat da bu tamburun üzerine sarılıyordu. Bu asansörler 1754 yılında ABD’deki Hudson Nehri’nden buz kalıplarını çıkarmak için kullanıldı. Ancak asansörler halatların kopma riski olduğu için 100 yıl kadar beklenmek zorunda kalındı.
1853’te Elisha Otis(Modern Asansörün Mucidi), gerektiğinde devreye girerek kabinin düşmesini engelleyecek bir emniyet freni icat ederek asansörleri insanlar için güvenli hâle getirdi. Otis, New York’ta düzenlenen bir fuarda icadına olan güvenini çok sayıda insanın karşısında kanıtlamak için bir platformda yüksek bir katta durarak asistanından platformu destekleyen halatı kesmesini istedi. Halat kesildi ancak ne platform yere çakıldı ne de Otis’e bir şey oldu.

Buhar gücüyle çalışan ilk yolcu asansörü 1857’de New York’ta çok katlı bir mağazaya kuruldu. Bu asansör bir dakikada beş kat çıkabiliyordu.
1880’li yıllardan itibaren asansörler elektrikle çalışmaya başladı. Öncekilere göre daha yükseğe daha hızlı çıkan bu asansörlere 1895 yılında Frost ve Strutt adlı iki İngiliz, karşı ağırlık adı verilen sistemi ekledi. Böylece daha az enerji kullanılarak daha fazla yük taşımak mümkün hâle geldi.
Kaynaklar: